Matthew turne boyunca çalışıp hayvan gibi gitar çalmayı becerince, Ayhan’a tek yol kalmıştı…davula geçmek …bunu biliyorsunuz…
Bunu fırsat bilen Volkan’ın basa sulandığını, çok uzaklaşmak istemeyen bendenizin hemen yanımdaki podyumda musiki görevini ifa etmekte olan perküsyon sanatçımız Bünyamin’in enstrumanlarına atlayıp çalmaya başladığımı ve Can’ın ”madem sahnede showumuz beraber, sensiz gösteri haramdır bana” diyerek Mehmet’in ayağını kaydırmasının ve darbuka çalmaya başlamasının etkileri daha yeniyken Bünyamin’in gitara, Mehmet’in keyboarda, Altay’ın bilgisayar işlerine ve Serhat’ın geri vokale geçmesiyle ”Büyük Ortadoğu Kroşesi, B.O.K.” isimli yeni bir yeni bir grup kurduğumuzu ve ilk bestemizin ”Fallik Objelerin Büyükbaş Hayvanların Süt Verimine Etkileri” olduğunu bilmiyorsunuzdur ama…
Ana bu da son halimiz…geldiğimiz son nokta…müzikte de…
Bu grup iş yapar söyleyeyim… Sanat için soyunmaya hazırız. Cidden… Turnenin ”en” lerini yazayım da tam olsun bu yazarlık işi… En haşin erkek : Can Besbelli…Adana konserinde sis makinesinin içine konan ne kalite olduğunu bilemediğimiz sıvı aletlerimizin üzerinde yağlı bir katman bırakarak ve genizlerimizi parçalayarak bizi sanatımızdan uzaklaştırken, ”ne ulan o ööööööleee iki tane makine öööööllleeeee getirmişler ööööööllleeee” diyerek Ulubatllı Hasan gibi eline aldığı direkle sis makinesini BİZ SAHNEDE ÇALARKEN parçalayan insan… En baba : İkiz babası olan Volkan Öktem…altınları iki tane aldım…İkizlik için küçük, amcalık için büyük bir adım… En duygusal : Kendisi de yeni baba olan ve telefonundan sürekli kızının fotoğraflarına ve videolarına nemli gözlerle bakan -tabii ki de balık burcu- Altay Oktar En komik : Ayhan Günyıl (arkadaşım otobüste yol nasıl geçti anlamadık) En taklitçi : Doktor İlhan (ama Tarkan’ın stilisti Ceyda’nın da onun taklidini yaptığını daha bilmiyor…) En masör olup da hiçbirimize masaj yapmayan : Masör Adem Kuvvetli…korsan çalışmıyormuş… En masör olmayıp da herkese masaj yapan : Bünyamin Olguncan (Konser öncesi kulisimizden gelen inlemelerin, ahların, ohların altında başka birşey aramayın) En çalışkan : Turnede gitar çalmayı Ayhan’ı yerinden edecek kadar söken Matthew Murat Erdem En sabırlı : Bize kreşteki veletler gibi bakan Seda Çelik… En Kemalist : Kolunda dirseğinden bileğine Mustafa Kemal imzası dövmesini taşıyan Aydın kaptan…”Konya’dan aşşşağı inicen…” En iyi seyirci : Denizli En sürpriz : Urfa ve Edirne’yi bu kadar güzel şehirler olarak bilmiyordum…Edirne’deki sineklere bir çift lafım var…”KOV KOV KOV…SİN SİN SİN…KOV SİNKOV SİNKOV…”…bence iyi reklam olur, hele Karşıyaka’da satışlar artar… En sırta havlu koyan : Nilgün tabii ki.. En her gün işlerini sahnede görüp de suratını göremediğimiz : Stilist Ceyda Balaban… En azimli : Diyetine sıkı sıkıya bağlı kalıp, biz hayvan gibi etleri kabapları götürürken, muhafız Bizans askeri kahkahalar içinde bir tas suyu esirinin gözlerinin içine bakarak yere dökerken bunu yutkunarak izleyen ama iman gücüyle ”acı yok, acıııı yoooookkkkkkkk” deyip kendini telkin eden Osmanlı akıncısı edalı Mehmet Akatay…yani konu ”nasıldı? tatlı güzel miydi? ha söylesene…güzel miydi” lere kadar geldi… En iyi öğrenci : Barbados asıllı bir Alman vatandaşı Türkçeyi ne kadar hızlı öğrenebilir? İşte yanıtı monitör mühendisimiz Ali (Heights) Gittens’da… En aksi : Çanakkale’de gözlük kabı alırken akşam konsere gelip gelmeyeceğini sorduğum ve ”Görmüyor musun çalışıyoruz” diyen abla… En oyuncu : Tüm otobüs yolculuklarında Angry Birds oynayan ses sistemi mühendisimiz Zacha… En Fenerli : Her zaman, her yerde Serhat Ersöz…Adamın öyle bir Fenerli aurası var ki, turne boyunca saate baktığımda 19:07 leri yakalamaya başlamıştım… En balık yemeye giderken yanınıza almanız gereken adam : Saç mühendisimiz Ercan Göynü (ulan adam hangi balık ne zaman nerde ne halt karıştırır her bi şeyi biliyo) En rock star : Can Şengün En star : Tarkan En tar : Huşeng Azeroğlu ”Size selam getirmişem” version 2012 En…tar…isiiiiiiii taaarrriiissiii de Geliyor kaaaalem kaşlııııı Hopaşinaşinanay şinanay yaaariiiimmmm beeebappaluuuaaaa şiiiz maaay beeeybeeee
E sonunda olacağı buydu…
Nerde benim Zanax’ım?..
alp
Matthew turne boyunca çalışıp hayvan gibi gitar çalmayı becerince, Ayhan’a tek yol kalmıştı…davula geçmek …bunu biliyorsunuz…
Bunu fırsat bilen Volkan’ın basa sulandığını, çok uzaklaşmak istemeyen bendenizin hemen yanımdaki podyumda musiki görevini ifa etmekte olan perküsyon sanatçımız Bünyamin’in enstrumanlarına atlayıp çalmaya başladığımı ve Can’ın ”madem sahnede showumuz beraber, sensiz gösteri haramdır bana” diyerek Mehmet’in ayağını kaydırmasının ve darbuka çalmaya başlamasının etkileri daha yeniyken Bünyamin’in gitara, Mehmet’in keyboarda, Altay’ın bilgisayar işlerine ve Serhat’ın geri vokale geçmesiyle ”Büyük Ortadoğu Kroşesi, B.O.K.” isimli yeni bir yeni bir grup kurduğumuzu ve ilk bestemizin ”Fallik Objelerin Büyükbaş Hayvanların Süt Verimine Etkileri” olduğunu bilmiyorsunuzdur ama…
Ana bu da son halimiz…geldiğimiz son nokta…müzikte de…
Bu grup iş yapar söyleyeyim… Sanat için soyunmaya hazırız. Cidden… Turnenin ”en” lerini yazayım da tam olsun bu yazarlık işi… En haşin erkek : Can Besbelli…Adana konserinde sis makinesinin içine konan ne kalite olduğunu bilemediğimiz sıvı aletlerimizin üzerinde yağlı bir katman bırakarak ve genizlerimizi parçalayarak bizi sanatımızdan uzaklaştırken, ”ne ulan o ööööööleee iki tane makine öööööllleeeee getirmişler ööööööllleeee” diyerek Ulubatllı Hasan gibi eline aldığı direkle sis makinesini BİZ SAHNEDE ÇALARKEN parçalayan insan… En baba : İkiz babası olan Volkan Öktem…altınları iki tane aldım…İkizlik için küçük, amcalık için büyük bir adım… En duygusal : Kendisi de yeni baba olan ve telefonundan sürekli kızının fotoğraflarına ve videolarına nemli gözlerle bakan -tabii ki de balık burcu- Altay Oktar En komik : Ayhan Günyıl (arkadaşım otobüste yol nasıl geçti anlamadık) En taklitçi : Doktor İlhan (ama Tarkan’ın stilisti Ceyda’nın da onun taklidini yaptığını daha bilmiyor…) En masör olup da hiçbirimize masaj yapmayan : Masör Adem Kuvvetli…korsan çalışmıyormuş… En masör olmayıp da herkese masaj yapan : Bünyamin Olguncan (Konser öncesi kulisimizden gelen inlemelerin, ahların, ohların altında başka birşey aramayın) En çalışkan : Turnede gitar çalmayı Ayhan’ı yerinden edecek kadar söken Matthew Murat Erdem En sabırlı : Bize kreşteki veletler gibi bakan Seda Çelik… En Kemalist : Kolunda dirseğinden bileğine Mustafa Kemal imzası dövmesini taşıyan Aydın kaptan…”Konya’dan aşşşağı inicen…” En iyi seyirci : Denizli En sürpriz : Urfa ve Edirne’yi bu kadar güzel şehirler olarak bilmiyordum…Edirne’deki sineklere bir çift lafım var…”KOV KOV KOV…SİN SİN SİN…KOV SİNKOV SİNKOV…”…bence iyi reklam olur, hele Karşıyaka’da satışlar artar… En sırta havlu koyan : Nilgün tabii ki.. En her gün işlerini sahnede görüp de suratını göremediğimiz : Stilist Ceyda Balaban… En azimli : Diyetine sıkı sıkıya bağlı kalıp, biz hayvan gibi etleri kabapları götürürken, muhafız Bizans askeri kahkahalar içinde bir tas suyu esirinin gözlerinin içine bakarak yere dökerken bunu yutkunarak izleyen ama iman gücüyle ”acı yok, acıııı yoooookkkkkkkk” deyip kendini telkin eden Osmanlı akıncısı edalı Mehmet Akatay…yani konu ”nasıldı? tatlı güzel miydi? ha söylesene…güzel miydi” lere kadar geldi… En iyi öğrenci : Barbados asıllı bir Alman vatandaşı Türkçeyi ne kadar hızlı öğrenebilir? İşte yanıtı monitör mühendisimiz Ali (Heights) Gittens’da… En aksi : Çanakkale’de gözlük kabı alırken akşam konsere gelip gelmeyeceğini sorduğum ve ”Görmüyor musun çalışıyoruz” diyen abla… En oyuncu : Tüm otobüs yolculuklarında Angry Birds oynayan ses sistemi mühendisimiz Zacha… En Fenerli : Her zaman, her yerde Serhat Ersöz…Adamın öyle bir Fenerli aurası var ki, turne boyunca saate baktığımda 19:07 leri yakalamaya başlamıştım… En balık yemeye giderken yanınıza almanız gereken adam : Saç mühendisimiz Ercan Göynü (ulan adam hangi balık ne zaman nerde ne halt karıştırır her bi şeyi biliyo) En rock star : Can Şengün En star : Tarkan En tar : Huşeng Azeroğlu ”Size selam getirmişem” version 2012 En…tar…isiiiiiiii taaarrriiissiii de Geliyor kaaaalem kaşlııııı Hopaşinaşinanay şinanay yaaariiiimmmm beeebappaluuuaaaa şiiiz maaay beeeybeeee
E sonunda olacağı buydu… Nerde benim Zanax’ım?.. alp
Comments